10 Eylül 2016 Cumartesi

PROPOLİS NEDİR



PROPOLİS Bilim adamları tarafından "Yüzyılın Mucizesi " olarak adlandırılıyor!

Arılar, küçücük kapalı bir kovanda 50.000-80.000 ergin arı ve bir o kadar yavru bulunmasına, kovan içi sıcaklığın ve rutubetin mikropların üremesi için ideal bir
ortam oluşturmasına rağmen hastalıklara yakalanmadan 80 milyon yıldan beri yaşamlarını sürdürmektedirler. Arılar dışarıdan gelen yabancı maddeleri ve hayvanları kovan dışında tutmaya çalışırlar ve kovanın girişine iki nöbetçi koyarlar. Herhangi bir zararlı kovana girdiğinde, hemen arılar tarafından öldürülerek dışarı atılır.

 Ancak fare, salyangoz, kertenkele kurbağa gibi davetsiz misafirler öldürüldükten sonra kovan dışına atılamadıklarında arılar tarafından propolisle kaplanır.

 Böylece bu mumya zararlının bozulmasıyla ortaya çıkan bakteriyel veya viral enfeksiyonlara karşı koloniyi korur. Bunu, bitki, tomurcuk ve filizlerinden toplayıp
 agızda sindirim enzimleri ile karıştırarak hazırlarlar. Çok kuvvetli virüs, bakteri ve mantar öldürücü etkiye sahip yapışkan reçinemsi bir maddeyle yaparlar.
 Bu maddeyle kovan içerisindeki besinleri, yavruyu ve kendilerini çeşitli mikroplardan korur, bununla kovanı dezenfekte eder, kovan duvarlarını ve çatlakları
 bu maddeyle sıvarlar. Kovan içi görev yapan arılar kovan giriş deliğinde dışarıdan gelen işçi arıları propolis ile fırçalama yaparak enfeksiyonun kovana girişini
önlemektedir. Bu maddeye ''Propolis'' adı verilmektedir. Propolis Latince bir kelimedir. Kelime anlamı “Pro + Polis” ‘den gelmektedir. (Pro: Güvenlik, Koruyucu) +
 (Polis: Giriş, Şehir) “Güvenli Şehir & Şehir Koruyucu” anlamına gelmektedir.

Propolis, kara mum ya da arı reçinesi olarak da bilinir, bitkisel kaynağa bağlı olarak 300'den fazla doğal bileşik veya fitokimyasal içerir. Propolisin asıl sağlık
 koruyucu etkilerinden içerdiği, Flavonoidler sorumludur. Yaklaşık %55 balsamlar, %30 balmumu, %10 eterik yağlar ve %5 polenden oluşur. Ek olarak, magnezyum, kalsiyum, iyot, potasyum, sodyum, bakır, çinko, mangan ve demir gibi mineraller ile B1, B2, B6, C ve E vitaminlerini de içeren mineral ve vitaminlerden oluşan zengin bir yapısı vardır.

İçerdiği bu maddeler, propolise antimikrobiyal, antioksidan, antibiyotik, bağışıklık sistemi düzenleyici, antikanser ve ağrı kesici nitelik kazandırır. Bu özelliklerini keşfeden Mısır, Çin, Yunan ve Roma’nın da aralarında bulunduğu dünyanın pek çok bölgesindeki eski medeniyetler tarafından geleneksel tedavide yüzyıllardır kullanılmıştır. Günümüzde ise, kalabalık şehir ortamının havasında tehdit olarak bekleyen grip, soğuk algınlığı ve nezle gibi kış dönemi hastalıklarından bizi koruyabilen bir doğa mucizesidir.

Ölümcül bakteriye " PROPOLİS " Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerince yapılan araştırmalarda bal arılarının ürettiği propolisin, birçok insanın yaşamını yitirmesine neden olan ve ABD'deki kavun tüketimiyle ortaya çıkan ölümlerle birkez daha gündeme gelen Listeria bakterisini yok ettiği belirlendi.

Bilim adamları tarafından önemli bir keşif olarak görülen propolis, Tanrının doğanın en önemli canlılarından biri olan arılarla insanoğluna hediye ettiği bir
 mucizedir diye belitmişlerdir.

Japonya ve Çin gibi Uzakdoğu ülkelerinde propolisin bu yüzyılda keşfedilen " en mükemmel doğal ilaç " olduğu kabul edilmiştir. Dünyadaki tüketim dagılıma bakıldıgında Propolisi en çok kullanan ülkeler arasında Amerika ve Japonya gelmektedir. Japonya ortalama yıllık 500 ton Propolis ithalatı yapmaktadır.

Propolisin alışılmış antibiyotik etkilerin 100 misline yakın etkisi keşfedilmiştir. Bugüne kadar rastlanan en güçlü doğal antibiyotiktir.

(Ghisalberti, 1979 E.L. Ghisalberti, Propolis: a review, Bee World 60 (1979), pp. 59–84.)

Radyoterapide PROPOLİS etkinliği üzerine klinik çalışma.

PROPOLİS, genelde Doğal antibiyotik olarak adlandırılır.Propolis, antimikrobiyal ve geniş spektrumlu antibiyotik özelliğiyle bakteri, virüs ve mantarlara karşı etkilidir. Antibiyotikler gibi direnç oluşturmadığından güvenle kullanılabilir. Aynı zamanda, bağışıklık sistemi düzenleyicisidir, böylece bağışıklık hücrelerinin aktivitesini arttırarak vücudun mikroplarla savaşma potansiyelini güçlendirir.

Vitamin C ve E’den daha güçlü bir antioksidan olan Propolis’in yaşlanma ve kanser üzerine önleyici etkisi pek çok çalışma tarafından gösterilmiştir. Doku yenileyici ve ağrı kesici özelliklerinden dolayı boğaz ağrısında ve soğuk algınlığında da çok faydalıdır.

1 mg Propolis, yaklaşık olarak 20 mg Penisilin'e denk gelmektedir.

Aynen üreticisi bal arıları gibi çok geniş kapsamlı ve sayısızdır. Yüksek kolesterolü olan kişlerde propolisin faydaları görülmüştür. Çin’de Lian Yun Gang’ın Worker’shastanesinde Dr. Fang Zhu, hipertansiyon, damar tıkanıklığı, koroner kalp rahatsızlığı olan 45 hasta seçmiş ve bu hastalara 30 gün boyunca günde 3 defa 300 mg propolis vermiştir. Bu süre sonunda hastaların kolesterol düzeylerinde belirgin düşüşler gözlenmiştir.

Propolisin diğer bir faydası ise, enzimleri bloke eden prostaglandinleri ortadan kaldırmasıdır. Prostaglandinler tarafından ortaya çıkan ağrı ve ateş propolis tarafından ortadan kaldırılmıştır. Propolis aspirinle aynı enzimleri bloke etmektedir fakat aspirinin yan etkilerini göstermemektedir.

Propolisin enzim bloke edici ve prostaglandin inhibe edici etkisi, ağız ve boğaz için de faydalıdır. Mesela, diş eti kanaması ve doku zedelenmesi ağız sağlığı için
 en büyük problemlerden birisidir. İltihaplanma ve kanama, diş yapısında zayıflamaya ve diş kaybına neden olur. Fakat propolis, bazı spesifik enzimleri bloke ederek, prostaglandin oluşumunu engeller, iltihaplanma ve diş eti kanamasını önler. Propolis aynı zamanda, diş etindeki damarların yüzeylerini güçlendirir.

PROPOLİS Bağışıklık Sistemine Etkileri;

Propolisin en çok araştırılan ve yaygın olarak kabul edilen özelliği bağışıklığı arttırıcı özelliğidir. Propolis, doğal salgı bezlerini aktive eden geniş spektrumlu antibiyotiktir. Propolis sadece enfeksiyonları engelemenin yanında, onları vücuttan temizler. Çok sayıda deneyle ortaya konduğu gibi propolis; bakterileri, virüsleri, mantarları ve hatta penisiline dayanıklı staphlococcus’u ortadan kaldırır. Propolis virüslere karşı çok güçlüdür. Bu etki propoliste bulunan bioflavanoidlerin koruyucu etkisi sayesinde gerçekleşmektedir. Virüsler, proteinlerin dış kısmına yerleşirler. Eğer engellenmezse, bu tehlikeli ve enfekte edici madde taşıyıcı organizmada serbest kalır. Maalesef, böyle bir durumda, enzimler sayesinde protein dış kısmını parçalarlar ve böylece zararlı madde istem içerisine yayılır. Sistemde propolisin bulunması durumunda ise bu durum gerçekleşmez. Bioflavanoidler, proteinin dış kısmını parçalayan enzimleri inhibe eder ve viral maddeyi içeriye hapseder. Aynı flavanoidler, virüsün etrafını kaplayarak aktivitesini engellerler. Bioflavanoidlerin varlığında taşıyıcı, virüslere karşı bağışıklık kazanmış olur.

Diğer bir yol ise propolisin fagosite aktivitesini güçlendirerek bağışıklık sistemine yardımcı olur. Fagositler, mikroorganizmaların etrafını sarar, içine alır ve sindirerek ortadan kaldırırlar. Propolis sayesinde gerçekleşen bu etki, bir çok bilim adamı tarafından gözlenmiş ve klinik olarak yayınlanmıştır.

Propolisin işlem görmeden kovandan alındığı gibi gelişi güzel kullanılması ya da bilimsel olmayan ortamlarda işlem yapılması, işlem görmüş gibi pazarlanması, canlı organizmada fayda yerine sakınca oluşturabilmektedir. (T.C.SAMSUN VALİLİĞİ İl Tarım Müdürlüğü Dr.Semiramis KUTLUCA, Prof.Dr.Ferat GENÇ, Dr.Ali KORKMAZ)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BAL MEVSİMİNE KADAR ÜRETİM TAKVİMİ

  Güçlü bir aile, bal hasadının başlangıcında yaklaşık 40-50 bin (4-5 kg) arıdan oluşan bir ailedir. Böyle bir gücü elde etmek için, bal top...