28 Eylül 2016 Çarşamba

BALDA KALINTI

Simdi kendimize soralim, ülkemizde Hükümet Veteriner Hekimince destek alinarak bu islemleri yapan kac kisi veya kurum var..  Sayi NEDIR. Bilenimiz var mi.. 

 Bizde kullanilan yavru cürüklük antibiyotigi, bala hangi oranda geciyor, 

etkisi ne, satisi hangi sartlarda..
Iste tüm bunlar kontrol edilmeli...
 Bu Avrupa veya Türkiye fark eder mi.. Deyin ki Japonyada yasak, ben japonyadan yazinca suclu mu oluyorum..

Burada kovan kontrollü olarak gözetim esliginde yakilir, 

zaten sigortalidir, yillik 3-5 euro ödersin.. Ama o bölge KARANTINAYA alinir.. Iste bu fark..

Son zamanlarda (15 yila yakin )özellikle Çin'de kloramfenikol'ün kalıntı oluşturduğu tespit edilmiştir. Import ve pacal ballar ile her ülkeye de erismis satilmistir. 

Sorun peki balda mi ,yoksa insanin para hirsinda mi yoksa uygunsuz ilacta mi .. 
Bu satilan gida, rapor esliginde yurda giris yapar ise nasil oluyor da, satisa sunuluyor.. 

Gecen sene Almanyadaki olay.. Hayvan yemi üreticisi bir firma, istenmeyen zararli bulunan bir katki maddesi ile üretim yapmis ve ürün ciftcilere ulasmistir.. Tespit edilen sonuc ile fabrika kapatilmis, zarar gören üreticilerin zarari giderilmis, konu digerlerine de ders olacak sekilde sonlandirilmistir.. 

Olmuyor mu .. paranin ülkesi paranin devleti olmaz da kanun da catir catir isliyor..Iste kanun koyucu bu sebeple önemli..   

 Ulusal Kalıntı İzleme Planıni raporlarina bakmam lazim su anda elimde bilgi yok.. 

Burdaki internetten de ulasamiyorum..
Düzeltmişler mi, aynı tas  aynı hamam devam mı ediyor  acaba. 
Diye sormussunuz ya, büyük ihtimal hata telafi edilmistir (tahminim o yönde), balda yeni bir kalinti alt, üst, ve istenmeyen kalintilar rapor edilmis ve uygulamaya konulmustur.. Sebebi her sene yeni bir yapilanma yeni ilac yeni etki.
Ali Korkmaz:
Ülkemizde ihraç edilen balların yaklaşık %90’ını çam balı oluşturmakta, 
ancak ihraç balları içerisinde naftalin, nişasta ve antibiyotik kalıntısı ile şeker bulunmasından kaynaklanan sebeplerle Avrupa ülkelerinden geri dönmektedirler. Sen neymissin be abi...

Bu sebeplerden dolayı Kasım 1998’den itibaren çiçek balı ihracatında da durma söz konusudur. Ayrıca bal ihraç eden firma sayısı 41’den 10’a düşmüş ve 1997-1998 sezonunda 7000 ton ihraç edilen bala karşılık 2000 yılında sadece 3350 ton bal ihraç edilebilmiştir (Kalpaklıoğlu, 2000).

http://alikorkmaz.blogcu.com/ulkemiz-ballarinda-kalinti-sorunu/13246329

Veteriner Odası Başkanı Veteriner Hekim Mustafa Yıldız; 

"Türkiye Arıcılıkta ilaç kullanımı gerek tüketicilerin, gerekse gıda kontrol otoritelerinin 
giderek daha fazla üzerinde durmaya başladıkları kritik bir konudur. Diye saptamalarda 
bulunmus.. Ve devam etmis..

 Balın imajı doğal, temiz ve sağlıklı olmasıdır. Ancak, son yıllarda üretilen ballarda

yoğun bir şekilde kalıntı sorunu yaşanmaktadır. Arı ürünleri, bakım esnasında antibiyotik, 
akarisit gibi ilaç kalıntı kaynaklarından ve çevresel neden olarak da ağır metaller, 
radyoaktif maddeler, pestisidler, organik kirleticiler, patojenik bakteriler ile genetiği değiştirilmiş mikroorganizmalardan kaynaklanan bulaşanlar ile kontamine olmaktadır. Sen neymissin be abi..
  
Ballarda ilaç kalıntıları başlıca iki yoldan kaynaklanır. Bunlardan ilki arı hastalıklarının sağaltımı amacıyla kovanda ilaç uygulanmasıdır. İlaç kalıntısının diğer nedeni zirai mücadelede kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar işçi arıların balın hammaddesi olan bitki özlerini emmesi ile 
arılar tarafından alınıp kovana getirilir.  

İnsektisit amaçla kullanılan bu ilaçlar arılar için de zehirlidir ama kullanılan miktar düşük 

olduğu için genellikle arıların ölmesine sebep olmazlar; ancak, balda kalıntıya neden olurlar.
Antibiyotik kalıntıları genelde ?amerikan yavru çürüğü? veya ?avrupa yavru çürüğü? (AYÇ) gibi hastalıkların tedavilerine bağlı olarak kullanılan antibiyotiklerden kaynaklanır. 
Yasal olarak izin verilmediği halde balların %25?inde sülfadimidin, tetrasiklin, streptomisin gibi bazı ilaçların kalıntılarından en az birine rastlanmıştır.  Sen neymissin be abi..

Ballarda sıklıkla sulfonamid ve tetrasiklin grubu antibiyotikler tespit edilmiş olup, 

bazı numunelerde her iki antibiyotik grubuna birlikte rastlanılmıştır.
Çiçeklenme periyodunda bitkilere atılan sistemik ve kontakt etkili pestisitler de arılar tarafından toplanan nektar ve ANTİBİYOTİKLER Varroa kontrolünde kullanılan akarisitlerin polen aracılığıyla kovana taşınmaktadır .  Sen neymissin be abi..

 Ballarda kalıntı olarak bulunmasına izin verilen ilaç ve kimyasal maddelerin 

tolerans sınırları Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliğinde belirtilmiştir. 
Buna göre ballarda pestisid etkin madde miktarı toplam 0.01 mg/kg?ı geçmemelidir. 
Ayrıca peteklerde bulunan mum güvesine karşı kullanılan naftalenin ballarda
 (Bizde naftalin kullanilmaz diyenlere bu laf) 
bulunmasına izin verilen kalıntı miktarı 0.01 mikro g/kg?dır.Türk Gıda Kodeksi?ne göre 
ballarda kalıntı olarak bulunmasına izin verilen veteriner ilaçları miktarları 
amitraz ve coumaphos için 200 mg/kg, cymiazol için 1000 mg/kg?dır .

 Arı hastalıkları için son yıllarda ilaç kullanımı önemli derecede yaygınlaşmıştır.

 Ancak ilaçların, özellikle, antibiyotiklerin gelişi güzel kullanılması beklenen başarıyı önemli ölçüde etkilemiştir. Zira bazı hastalık yapıcı mikroorganizma türlerinin yaygın ve bilinçsizce kullanılması ilaçlara karşı toleransın artışına yol açtığı gibi dirençli suşların ortaya çıkışı da kaçınılmaz olmuştur. 

Bu nedenle ilaç seçiminin özellikle antibiyotik seçiminin yapılmasında hastalık etkenlerinin antibiyotiklere karşı duyarlılık derecelerinin bilinmesinde büyük yarar vardır. 

Özellikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından bal arıları için bu amaçla ruhsatlandırılmış ve 
Veteriner Hekim Reçetesi ile satılacak ilaçlar kullanılmak suretiyle ilaçlama yapılmalıdır.

 Türk ballarının dünya piyasalarındaki yeri gelişme göstermekle birlikte bazı olumsuzlukları da taşımaktadır. Bu olumsuzlukların başında, balda veteriner ilaçlarının kalıntısı problemi 

gelmektedir ki ihracatta da önemli engel teşkil etmektedir. Kullanılan çeşitli ilaçların 
bal örneklerinde kalıntı problemine neden olduğu bilinmektedir. Bu durum, ülkemizin 
özellikle Avrupa ve Amerika?ya bal ihracatında çok önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır.  
Soralim mi IYI DE ICERIDE SATILANLAR NE ALEMDE..

Avrupa Birliği Komisyonu Bal Direktifi ile uyumlaştırılmış (2001/110/EC) 

Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği?nde (2005/49) bal ve petekte kalıntılarla ilgili 
düzenlemeler verilmiştir. Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği?nde atıfta bulunulan, 
Hayvansal Gıdalarda Veteriner İlaçları Maksimum Kalıntı Limitleri Tebliği de (No.2002/30)
 Avrupa Birliği Komisyonu'nun ilgili direktifi (2377/90 ECC) ile uyumlaştırılmıştır. 

Ülkemizde piyasaya arz edilen her ürün bu yasal düzenlemelere uygun olmak zorundadır. Tebliğde atıfta bulunulan, Hayvansal Gıdalarda Veteriner İlaçları Maksimum Kalıntı Limitleri Tebliği'nde (2002/30) hayvancılık sektöründe kullanılabilecek tüm farmakolojik aktif maddeler için kriterler belirlenmiştir.


Eğer bir veteriner ilacı için belirlenmiş bir Maksimum Kalıntı Limiti (MRL) yok ise bu 

durumda bu ilacın kalıntısının balda veya petekte bulunmaması gerekir. 
Bu da günümüz teknolojisinin tespit limitleri ile ilgilidir. Ülkemizde üretilen ballarda, 
ihracatımızı da etkileyen bir konu olan, antibiyotik kalıntısı durumunun incelenmesi 
hedeflenmiştir. Böylece kalıntı problemi yaşanan yörelerin tespiti ve bu yörelerdeki arıcılık uygulamaları için düzeltici eylemler oluşturmak mümkün olabilecektir.

Veteriner Tıbbi Ürünler Yönetmeliği?nin tam olarak uygulama sürecine girmesi ile arı 

sağlığı ürünleri satışının veteriner hekimlere zorunlu olarak geçişi söz konusu olacaktır. . 
Hayvansal Kökenli Gıdalardaki Kalıntıların Muhtemel Artış Nedenleri ;kontrolsüz ilaç kullanımı, kontrolsüz ilaç satışı ve denetim eksikliği" nin hayvansal kökenli gıdalardaki kalıntıların artışından sorumlu parametrelerin en önemlileri olduğunu bildirmişlerdir. Kontrolsüz İlaç Kullanımını 
Artıran Nedenler, kontrolsüz ilaç kullanımını artıran nedenlerin başında 
"muayenesiz ilaç satışı yer almıştır. Reçetesiz ilaç satışı ve ampiriklerce yapılan ilaç satışı parametreleri, kontrolsüz ilaç kullanımını artıran en önemli ikinci ve üçüncü nedenler olarak sıralanmıştır.

Tüm bu sonuçlardan yola çıkılarak, hayvansal kökenli gıdalardaki kalıntı sorununun önüne geçilmesinin, önemli ölçüde veteriner hekimlerin mesleki ve vicdani sorumluklarıyla yasal yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlı olduğu söylenebilir. Üstelik ilaçların arınma süreleri konusunda hayvan sahiplerinin bilinçli ve dikkatli olmadıklarını dikkate alındığında, veteriner hekimlerin bu konudaki tutumlarının halk sağlığı açısından yaşamsal öneme sahip olduğu ve sorumluluklarının bir kat daha arttığı sonucuna varılır.  

Kaynak:Erhan TEKE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BAL MEVSİMİNE KADAR ÜRETİM TAKVİMİ

  Güçlü bir aile, bal hasadının başlangıcında yaklaşık 40-50 bin (4-5 kg) arıdan oluşan bir ailedir. Böyle bir gücü elde etmek için, bal top...